Modası geçtiği yönündeki bazı rivayetlere rağmen bronz ten hálá gözde. Tatilden soluk benizli dönenler hani neredeyse eleştirilecek. Gerçi mevsim itibariyle belki sık sık bu tür yazılara rastlayacaksınız. Ama biz yine köşenin görevini yerine getirip hatırlatalım: Güneşe çıkarkan kendinizi koruyun, kavrulmayın.
Bu arada güneş koruyucusu kullanmak, güneşin altında istediğiniz kadar kalabilirsiniz anlamına gelmiyor. Koruyucu ultraviyole hasarını sadece azaltıyor. Sanılanın aksine hasar riskini yok etmiyor. Güneş D vitamini kaynağı. Ama yeterli D vitamini sentezi için güneş altında uzun uzadıya zaman geçirilmesi şart değil. Zira, uzun süre ve korunmasız bir şekilde güneş altında kalındığında sadece yanıklar değil, lekeler de oluşuyor. Cilt kanserine zemin hazırlanıyor. Siz siz olun saat 10.00-15.00 saatleri arasında güneşe çıkmayın. Güneşe korumasız çıkarsanız ciltte 15 dakikada bile yanık gelişebilir. Özellikle çocuklardaki yanıklarda dikkatli olmak gerekiyor. Çocuklukdönemindeki güneş yanıkları, ileriki yaşlarda oluşan cilt kanserinin en büyük nedeni. Hafif pembeleşen derileri ertesi gün tam olarak gelişmiş bir yanığa dönüşebiliyor. Bu nedenle daha fazla hasar oluşmasını önlemek için çocuklar gölgede ya da kapalı bir ortamda kalmalı. Güneşe çıkması önlenmeli.
Güneş de alerji yapar
Güneş alerjisinin nedeni henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak gelişmesine yol açan etken UVA ışınları. Özellikle açık tenlileri etkisi altına alan güneş alerjisi cildin güneşle temas ettiği ilk gün ortaya çıkıp, sonra kendiliğinden kaybolabiliyor. Bir de bu sorunu kronikleşenler var. Güneş alerjisi özellikle dekolte, omuz, üst kol ve baldır gibi güneş temasına maruz kalan bölgelerde, nadiren de güneş görmeyen yerlerde kırmızı döküntüler şeklinde ortaya çıkıyor. UVA ışınları tüm yıl görüldüğü için daha önce güneş alerjisi geçiren kişilerin, evde, bulutlu havalarda ve gölgede dahi her zaman güneşten korunmaya dikkat etmeleri gerekiyor.
Asıl büyük risk cilt kanseri. Uzun süre korunmasız güneşe maruz kalınması zemin hazırlıyor. Açık tenlilerde ve açık ortamda çalışan kişilerde daha fazla görülüyor. Ayrıca vücutta çok sayıda ben bulunması, ailede daha önce geçirilmiş bir cilt kanseri öyküsünün bulunması da kanserin oluşma riskini artıran faktörler arasında yer alıyor.
Kırışıklar, lekeler, çiller, ciltte elastikiyet kaybı güneşe uzun süre maruz kalmanın sonuçlarından. Cildin erken yaşlanmasının en önemli nedeni güneş ışınları. Herhangi bir koruyucu sürmeden güneşlenmeye başlayan açık tenli bir kişinin cildi, 7-14 dakikada UVA ışınlarına karşı yaşlanma ve kırışma eğilimi gösteriyor. Bir önemli konu da güneş ışınlarının benlerde değişime yol açması...
En az 30 koruma
Su yüzeyi, kum, kar ve beton güneş ışınlarını yansıttığı için bu alanların yakınında bulunanlar güneşin zararlı etkilerine daha fazla maruz kalıyor. Dolayısıyla doğrudan güneş altında değil, sadece gölgede olunan zamanlarda da güneşten koruyucu ürünler kullanılması büyük önem taşıyor. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için en az 30 koruma faktörlü ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor. Koruyucular UVB ışınlarının yanı sıra UVA’ya karşı da korumalı. Parsol, mexoryl, titanium dioksid ve çinko oksid gibi maddeler içeren güneşten koruyucular öneriliyor. Güneş altında olacağınız tüm zamanlarda güneşten koruyucu kullanmalısınız. Ayrıca yüzme ve terlemeye yol açacak spor aktiviteleri öncesinde suya dayanıklı bir güneşten koruyucu tercih etmelisiniz. Koruyucu güneşe çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli. Her iki saatte bir mutlaka tekrar sürülmeli.
Yorumlar
Yorum Gönder